ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİNİN KAMUDAKİ YERİ ( EMNİYET MÜDÜRLÜKLERİ İÇİN ÖNEMİ )
(Geçen Sayıdan Devam)
Ahmet Tekin AKIN
1.Sınıf Emniyet Müdürü
Samsun İl Emniyet Müdürü
Emniyet Müdürlüğü ve Polis Merkezlerinin çevre konusundaki Paradigması ve Uygulama sonucu;
Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve çağdaş polisiye hizmetler vermek eğitim ile mümkündür. Bunun için dünyada meydana gelen ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik gelişmelere göre polisin de değişimi ve gelişimi gerekir. Bu anlamda Emniyet Teşkilatının genel hizmet politikası; “Polise yasalarla verilen güvenlik ve huzuru sağlama görevlerini, vatandaşın memnuniyeti ve personelin önemi ve değeri de göz önünde bulundurularak en kısa sürede, en iyi ve en verimli şekilde yerine getirmektir.”
Toplumun en önemli sorunlarından olan çevre kirliliği insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakmaktadır. Örneğin; çevre kirliliklerinden birisi olan gürültü, işitme duyusunda olumsuz etkilere neden olmakta, ülser gibi hastalıkların ortaya çıkmasını sağlamakta, ani olarak yükselen gürültü düzeyleri insanlarda korku yaratabilmekte, sinir bozukluğu yorgunluk ve zihinsel etkilerde yavaşlama olmaktadır (Samsun İl Emniyet Müdürlüğü “Çevre ve Gürültü Kirliliğine Hayır Kampanyası 2002) Böyle gergin insanlardan oluşan bir toplumda ise suç işleme oranlarının artması kaçınılmazdır.
Günümüzde çağdaş polislik, yakalanan suç oranı ile değil, halkla geliştirilen ilişkilerin niteliği, halka verilen güven ve suçu önleme sorumluluğuna halkın katılımını sağlama oranı ile ölçülür. Suç oranının düşürülmesi ise, suçun oluşum nedenlerinin ortadan kaldırılması ile mümkündür. Bu nedenle toplumda huzurun sağlanabilmesi için çevre kirliliğinin önlenmesine katkıda bulunmak, halkı oluşturan ve aynı zamanda halka örnek teşkil etmesi gereken bireyler olarak emniyet teşkilatının görevlerinin arasındadır.
Buna bağlı olarak, ISO 14000 Çevre Yönetim Sisteminin Emniyet Müdürlüklerinde uygulanmasıyla şu yararlar elde edilecektir.
Emniyet Müdürlüklerinde Çevre Yönetim Sistemi’nin uygulanması, bu sistemin felsefesinin gereği olarak herkesin katılımını gerektirdiğinden emniyet teşkilatında demokrasi ve işbirliği iklimi yaşanır hale gelecektir.
Çevre Yönetim Sistemi’nin Emniyet Müdürlüklerinde uygulanmasıyla kurumda çalışan tüm personel çevre bilinci ve çevre duyarlılığını bizzat uygulayarak, yaşayarak elde edecekler ve toplumsal hayattaki rollerini buna uygun biçimde yerine getireceklerdir.
Emniyet Müdürlükleri ve bağlı birimlerinde kirlilik önlenerek, atıkların değerlendirilmesi yolu ile kuruma gelir sağlanacak, atıklar ve enerjiden tasarruf edilerek işletme maliyeti azaltılacaktır.
Atık ve kirliliği yöneterek çevreye daha yararlı katkılarda bulunulacaktır.
Çevre üzerinde olumlu imaj bırakılması sonucunda Emniyet Müdürlükleri çevre duyarlığı taşıyan müşteri ve polis adaylarının tercih nedeni olacak; böylelikle, rekabet avantajı taşıyacaktır.
Sonuç;
Çevre Yönetim Sistemi ile çevreye olan duyarlılığın sağlanabilmesi için, yeni ve daha farklı bir hayat görüşü ile buna paralel bir kültür değişikliğinin insan hayatının her aşamasında yer alması gerekmektedir. Bunun için ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi Standartlarının emniyet personelinin davranışlarına yaşantı yolu ile katılması daha değerli görülmektedir.
Bu bağlamda yapılması gereken önerileri söyle sıralayabiliriz;
1- Polis Meslek Yüksek Okulunda polis adaylarına çevre bilincini oluşturabilecek dersler zorunlu ders olarak verilmelidir.
2- Emniyet personeline hizmet içi eğitimler verilerek çevre bilinci oluşturulmalıdır.
3- Emniyet personelinin eğitim düzeyinde verilen çevre eğitimini daha etkin ve kalıcı sağlayacak eğitim materyallerinin (kitap, dergi, broşür, afiş, video kasetleri, CD vb.) hazırlanması konusunda İçişleri Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, TSE ve gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği yapılmalıdır. STÖ yani STK’ları da konunun içine çekilmelidir.
4- Çevre duyarlılığını arttırmak amacıyla kampanyalar, şenlikler, yarışmalar düzenlenmelidir. Yerel yönetimlerin bu organizasyonlarda ön plana çıkması sağlanmalıdır.
Emniyet Müdürlüklerimizde ISO 14000 Çevre Yönetim Standartları’nın uygulanabilmesi için de,
1- Daha önce ISO 9000 Kalite belgesi almış olan Emniyet Müdürlüklerinden (Aydın ve Bursa İl Emniyet Müdürlükleri) başlanılarak Emniyet Genel Müdürlüğü basın toplantıları ile ISO 14000 Çevre Yönetim Sistemi Standartları Emniyet Müdürlüklerine tanıtılması ve bu standarda sahip olmaları teşvik edilmelidir.
2- Bu faaliyetlerin organize edilebilmesi için TSE, Çevre Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve üniversitelerin çevre konusu ile ilgili bölümler ve gönüllü çevre kuruluşları arasında sıkı bir işbirliği oluşturulmaktadır.
Türkiye’nin doğal atlası içerisinde geçmişin yükünü taşıyan ve çeşitliliğin her türünü bünyesinde barındıran ve bünyesinde zamanın ayak izlerini çok sıkça görmekteyiz.
Anadolu’nun bin bir yüzünde endemik olan her şey korunmalı ve yaşatılmalıdır.
Avrupa Birliği’nin referans olarak, ona uyum amacıyla yaptığımız her şey, aslında Türkiye’nin daha çağdaş ve uygar bir ülke olması için de gerekliydi. Dolayısıyla, bundan sonrası bize kalıyor. Çünkü artık hukuki alt yapı hazır. Eksik olan, KONUŞMA’ları pratiğe-eyleme çevirmektir.
Kamu hizmetleri, toplumun ortak temel ihtiyaçları karşılama amacına yönelik hizmetlerdir. Bu nedenle; Devlet tarafından sunulması gereken kamu hizmetleri bireylerin güvenliği, toplumun huzuru ve devletin gücü açısından diğer mal ve hizmetlerden daha önemli olduğundan, sürekli olarak geliştirilmesi gerekir. Zehirli varillerin hala gündemde kalması bizi düşündürmektedir.
Kömür kullanımında, sanayileşme gereği kullanılmasına izin verilen ve insan neslini bitirmeye öncelikli neden olacak kükürt solumamızı sağlayan ithal kömürü, polisiye tedbirlerle amaç dışı kullanılmasının önlenilmesi de biz polislerin en büyük emeli, halkımızın da bu toplumsal duyarlılığa katılması olmalıdır. Av ve avlanma konusunda bilinçsiz avcıların hala aramızda yaşaması, onlara insanlık dersi verilmemesi bizi düşündürmektedir.
Orhan Veli KANIK’ın 56 yıl önce yazdığı, ama bugün de hala çok anlamlı dizeleri ;
Neler yapmadık şu vatan için ?
Kimimiz öldük,
Kimimiz nutuk söyledik.
Derken,
Türkiye kabuk değiştirme sürecine girdi. Bu kabuk değiştirme sürecinde bizlerin tek tek ve hep birlikte yapıcı ve üretici nefer olacağımıza eminim. Nitekim, Türkiye’de Avrupa Birliği yolunda atılan, Avrupa Birliği Kopenhang Kriterleri’ne doğru cesur adımlar bizi umutlandırmaktadır.
Bu ilk adımı diğerlerinin izlemesi, daha iyi yaşam koşullarına ve ortak ülkümüze zaman yitirmeden erişme umudu ile Çevre Yönetim Sistemi içerisinde “Önce İnsan, her şeye Rağmen İnsan” felsefesini ilke edinerek, “İnsanı Yaşat ki, Devlet Yaşasın” hakim anlayışına saygı duyuyoruz.
Saygılarımla,